Zaten sahip olduklarımız için minnettar olarak, hayatımıza daha fazla güzel şey çekeriz. Çekim Yasası böyle çalışır ve her seferinde işe yarar!
Bununla birlikte, sürekli olarak sahip olmadığımız şeyler üzerinde duruyorsak ve başkalarının iyi talihlerinden mahrum kalıyorsak, bu sanal bir kesinliktir ki, bir eksiklik durumunda da devam eder.
Bir Minnettarlık Tutumunun benimsenmesi, gözden kaçırmış olabileceğimiz ya da asla gerçekten takdir edemeyeceğimiz bir sürü nimeti odak noktasına getirir. Ve bu yeni odak, içimizdeki bir şeyi değiştirir ve daha fazla nimetin içeri akmasına izin verir. Akışla devam eden cümlenin birçok potansiyel anlamı vardır, birçok yorum.
Çoklu faydalarından biri, rahatlamamız ve kendimizi izin verme durumuna sokmamızdır. Artık gergin ve zorlanmış hissetmek yerine, artık bizden başka herkesin tüm şansa sahip olduğu ve çok daha sağlıklı bir düşünce sürecine girme kolaylığı olduğu şeklindeki düşünme biçiminden kurtulabiliriz.
Peki şahsen şu anda ne kadar şanslısın?
Görebiliyor musun? Yapabiliyorsanız, gözlerinize / görüşünüze minnettarlık başlamak için iyi bir yer olabilir. Duyabiliyor musun? Yapabilirsen sevindin mi? Bacaklarınız sizi A noktasından B noktasına verimli bir şekilde götürebiliyor mu? Kalbin atıyor mu? Masanızda baş yemeğinizin üzerinde bir çatı var mı?
Şimdiye kadar beni yakalayacağına eminim! Hepimizin nimetleri var. Yani bu, onları tanımlama meselesi. Ve bu tanımlama sürecine başladığımızda, kutsama listemiz büyüyor ve büyüyor. Büyümesi sırasında durumumuz hakkında daha iyi hissetmeye başlarız. İşlerin olduğundan çok daha kötü olabileceğini ve vurgunun eksiklikten uzaklaştığını biliyoruz. Aslında, kendimize karşı tamamen dürüst olursak, her seferinde zihnimizde listemizi uzatırsak, aklımıza yeni bir nimet gelse, aslında bolluk dolu bir yere geçebiliriz!
Sonra yavaşça (belki) ama emin adımlarla mucizeler olmaya başlar! Zaten sahip olduğumuz nimetleri ne kadar çok sayarsak, yenilerinin geldiğini o kadar çok buluruz. Sanki minnettarlığımız bize daha fazla iyi şeyler almamız için bir kapı açıyor. Ve böylece, sahip olmadıklarımızdan hoşnut olmadıklarımıza değil, sahip olduklarımıza şükretmeyi hatırladığımız sürece, tüm süreç kendi kendini üretmeye başlar!
Basit, gerçekten, değil mi?
P.G. Glynn
GIPHY App Key not set. Please check settings