Sürekli başkalarını taklit ediyoruz. Başkalarını kopyaladığımızda, onların karizmalarını, yeteneklerini veya başarılarını yeniden üretemeyiz. Dışarıdan, onların hayatlarını, giyinme tarzlarını taklit edebilir ve aynı tür arabayı kullanabiliriz, ancak bu bize tatmin getirmez.
Başka birinin hayatını örnek alabiliriz, ancak onları takip etmeden önce çok düşünmeliyiz. Başkalarının erdemlerine bakın ve kendinize sorun: “Benim kendimde değerli ve değerli bir şeyim var? Onu nasıl ortaya çıkarabilirim?” Çevrenizdekilerde kötü bir şey fark ettiğinizde, kesin bir karar verin: “Bu tür ahlaksızlıkları beslememe izin verin”.
Her birimizin içinde çok fazla gizli potansiyel var. Bu çiçeği yapmak için ne yapmalıyız? Kendinizi aktive ettiğinizde, Tanrı’nın size vermiş olduğu tüm güç ve yetenekleri ortaya çıkarırsınız, size içkin olan, sizin için doğal olan, hakiki ve orijinal olan her şeyi.
Kendi kimliğinizi yaratın. Bunu yaptığınızda, diğer insanlar size doğru çekilir. Aktivasyon yerçekimine yol açar. O zaman başkalarını taklit etmezsin. Bunun yerine diğerleri sizin gibi olmak isteyebilir. Dış dünyaya daha fazla dikkat etmeye alışkınız. Kendimizi belli bir şekilde giydirerek toplumsal kabul görmeye çalışıyoruz.
Aynanın önünde dururuz ve evden çıkmadan önce düzgün göründüğümüzden emin oluruz. Aynaya dolaylı olarak güveniyoruz. Ayna, düşüncelerimizi, duygularımızı ve ilişkilerimizi değil dış görünüşümüzü yansıtır.
Kalbinizdeki sevgiyi yansıtıyor mu? En iyi kıyafetlerinizi giyerek işyerinize gidebilirsiniz. Orada biri sizi kışkırttığında, öfkeyle karşılık verebilir veya sessizce somurtabilirsiniz. Her iki durumda da iç huzurunuz paramparça olur. Şimdi güzel elbisen sana yardım etmiyor.
Sadece içsel güç ve denge sizi sakin, neşeli ve huzursuz tutmaya devam edebilir. Bunun için, içinden sürekli bir huzur ve sükunet akışının aktığı içinizdeki ilahi çekirdeği harekete geçirmelisiniz.
Taklit size huzur veremez. Öyleyse tavrınıza, düşüncelerinize, sözlerinize ve arzularınıza dikkat edin. İçsel özünüzdeki sakinliğin farkında olun ve onu korumaya çalışın.
Dış güzellik geçicidir. İç güzellik kalıcı ve ebedidir. İhtiyacımız olan güzellik bu ve kendimizi harekete geçirdiğimizde kazandığımız şey bu. Bu, Tanrı’nın tanıdığı güzelliktir. Öyleyse aşkı arayın, çünkü iç güzelliği arıyorsunuz. Zihninizi daha yüksek bir ideale yönlendirin.
İlahi güzelliğin kendi kalbinizde saklı olduğunu gördüğünüzde, onu başkalarında da görürsünüz. “Görme, ara”. Yalnızca dış biçime bakmayın, aynı zamanda içinizdeki ilahiliğe de bakın. Bugün bir dilenci görünce ona sadaka vereceksin.
Sırtına vurmayacak ya da elini sıkmayacaksın. Çocuğunuz oyun parkından kirli bir şekilde eve gelirse ve size “Anne, Baba …” derse, ona sevgiyle sarılırsınız.
Paçavralı bir çocuk size gelirse, onu sevmediğiniz için uzaklaştırırsınız. Gerçekleşmiş ruh için bir dilenci ve bir kral eşit derecede ilahi ve güzeldir, çünkü o kendi iç özünü harekete geçirmiştir.
Taklit ettiğinizde sadece görürsünüz. Etkinleştirdiğinizde ararsınız. “Görmek” ve “aramak” arasındaki fark “k” dir. Bu “k” iyilik veya karunadır.
İlgi, şefkat ve nezaket olduğunda başka hiçbir şeyin önemi yoktur. Öyleyse taklit etmeyi bırakalım. Kendimizi değerlendirelim ve içimizdeki ilahi özü besleyelim. Arayalım. Etkinleştirelim.
GIPHY App Key not set. Please check settings