içinde

Hayallerinizi Yaşamanıza Engel Olabilecek 5 Kötü Duygu

Acı veren anılar, gelişiminizi ve büyümenizi engelleyebilir. Bu sinsi zihinsel koşullanmayı nasıl aşabiliriz? Kendini bilinçaltımıza gömen ve hayatlarımızı etkileyen incitici olayların ötesinde nasıl büyür ve gelişiriz? Hayallerimizi yaşayabilmek için nasıl değişir ve büyürüz?

Acı veren anılar, gelişiminizi ve büyümenizi engelleyebilir. Bu sinsi zihinsel koşullanmayı nasıl aşabiliriz? Kendini bilinçaltımıza gömen ve hayatlarımızı etkileyen incitici olayların ötesinde nasıl büyür ve gelişiriz? Hayallerimizi yaşayabilmek için nasıl değişir ve büyürüz?

İlk adım, geçmişten gelen bu engelleyici etkilerin etkisini kırmaktır. Onları tanıyın ve sonra ya onlardan kurtulun ya da onları sizi geride tutmaktansa ileriye iten pozitif bir güce dönüştürün. Hayatınızdaki bu engelleyici hatıraları tanımlayın, böylece sizi kontrol etmelerine izin vermek yerine onları kontrol edin. Biri duygularınızı incitti mi? Onları bağışlayın ve unutun. Devam et. Biri seni haksız yere cezalandırdı mı? Bitti. Bitti. Devam et.

İşte bilinçaltına sızan ve bireyler olarak büyümemizi engelleyen en yaygın duygulardan birkaçı:

Öfke: Bu, algılanan bir saldırıya veya yaralanmaya verilen doğal bir tepkidir. Enerji akışı sağlar. Ancak kaynamaya bırakıldığında, hayatınızı iyileştirmek için kullanılabilecek enerjiyi tüketir. Öfkeni bir haftadan fazla tutarsan, sadece canını yakar. Kendinizi salıverin. Kendinizi onu dışarı attığınızı hayal edin. Kafanı rahatlat. Öfkenizi olumlu motivasyona dönüştürün. Sinirlenme, motive ol.

İntikam: Öfkenin ilk kuzeni. Aynı zamanda uzun vadede gücünüzü de yok eder. Sizi yaralayan kişi muhtemelen hayata devam etmiştir; sen de yapmalısın. Büyümenizi engelleyerek yaralanmanın size daha fazla zarar vermesine izin vermeyin. Kaybet ya da kullan. “Onları alacağım,” göstereceğim “demek yerine. BİRİ OLACAĞIM!

Üzüntü: Bu, öfkeden daha sakatlayıcıdır çünkü sizi başlangıçtan itibaren tüketir ve devam etme isteğinizi bozar. Muhtemelen bunun kendi hızında yavaşça boşalmasına izin vermelisiniz. Zaman iyileştirir, ancak üzüntü devam ediyor gibi görünüyorsa, bilinçli olarak onu zorla atar. Sizi güldüren ve yaşam hakkında olumlu hissettiren şeyler arayın. Üzgün ​​hissetmenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini anlayın. Hakkınız olarak içiniz rahat olsun.

Kızgınlık: Hayat her zaman adil değildir. Başka türlü hissetmek gerçekçi değildir ve kızgınlığa tutunmak, karşı koymanın yolu değildir. Bırak onu ve savaşa geri dön.

Suçluluk: Suçluluk, sizinle hayalleriniz arasında duran başka bir duygudur. Hepimiz için üzüldüğümüz ve pişman olduğumuz şeyler yaptık. Farklı yapacağımız şeyler. Birçoğumuz bu suçluluk duygusunu taşıyoruz ve ilerlememizi engelliyor. İnsanların sizi suçluluk duygusuna kaptırmasına izin vermeyin. Birisi sizi savunmaya geçirdiğinde kendinize söyleyin, Bana ne yaparsanız yapın veya söyleyin, ben hala değerli bir insanım.

Kendinizi bu geçmiş duygulardan kurtarmak için, onları olumsuzdan çok olumlu bir perspektife koyun ve böylece bilinçaltınızdaki acı verici köklerini kesin. Geçmişi şu yöntemlerle yeniden yorumlayın: Acıyı değil, daha iyi olun. Sessiz, rahat bir yer bulun. Arkana yaslan ve rahatla. Size acı veya hayal kırıklığına neden olan bir şey veya birini düşünün. Şimdi bu duygudan ve durumdan zihinsel bir geri adım atın. Değerlendirin. Ortaya çıkan duygular sizi güçlendirdi mi? Size kararlılık verdiler mi? Bu anıları, sizi tüketmek yerine sizi güçlendirmek için kullanabilir misiniz? Neden seni daha fazla incitmelerine izin verdin?

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Başarının 5 Anahtarı

Bu Yeni Yılda Büyük Değişiklikler Yapmanın 5 Başarısız Yolu