Pozitif insanların etrafında olmayı, mutlu olma eğiliminde olan, hayatın parlak tarafına bakan insanların etrafında olmayı seviyorum. Çok fazla insan depresif bir durumda dolaşıyor. Hadi millet, gülümsemenin hiçbir maliyeti yok.
İtiraf etmeliyim ki, depresif bir halde dolaşanlardan biriydim. Aklımda pek çok şey vardı, mutlu olmadığım pek çok şey vardı, kendime çok üzülürdüm. Şimdi bunun hakkında yazsam bile, eskiden ne kadar acınası olduğuma gülüyorum.
Ancak işler değişmek üzereydi. Çalıştığım şirkete yeni bir çalışan katıldığında adı Stuart’dı. Şimdi bu acımasız görünebilir ama Stuart onun için pek bir şeye sahip değildi. Ayrıntılara girmeyeceğim ama onun hayatını kıskanmadım diyelim. Stuart ile çok iyi arkadaş oldum ve birlikte öğle yemeğine giderdik. Onunla öğleden sonra saat 1’de kantinde buluşur ve kasvetli halimde gelmesini beklerdim. Her zaman yüzünde parıldayan bir gülümsemeyle, kesinlikle geldiği yere vardı. Öğle yemeğimizi yerken oturup konuşurduk ve asla söyleyecek olumsuz bir sözü olmadı. Konuştuğunda tutkuyla spor ve filmlerden bahsetti. Bir gün anladım ki, Stuart (onun hakkında bildiklerime göre görünüşte hiçbir şeyi yok) her zaman pozitif, mutlu ve gülümsüyorsa, neden yapamıyorum?
Bu hayatımda yeni bir dönemin başlangıcıydı. Olumlu olma, sahip olduğum şeyi takdir etme ve her şeyden çok, bolca gülümseme dönemi.
GIPHY App Key not set. Please check settings