“Başarı, kendiliğinden yanmanın bir sonucu değildir. Kendinizi ateşe vermelisiniz.”
~ Arnold H. Glasow
Bu gerçekten harika bir alıntı. Sadece ilginç değil, aynı zamanda ilham verici.
Bir öğretmen ve bir koç olarak en sinir bozucu bulduğum gerçeklerden biri, birçok insanın şu anda uğraştıkları her alanda başarının piyangoyu kazanmak gibi olduğuna inanmasıdır. Aslında, başarının daha rastgele olduğuna inandıkları, çünkü bilet bile almadıkları için kesinlikle kanıtlardan görünüyor. Sadece pasif bir şekilde bekliyorlar.
İnsanların konuşmalarını dinlerseniz, pek çok insanın bu başarı fikrini dile getirdiğini duymazsınız, etrafınıza bakın ve insanların gerçekte ne yaptığını – ya da yapmadığını – izleyin ve ne demek istediğimi çabucak anlayacaksınız.
Pek çok insan bir şeyler ister – zengin olmak, mesleklerinin zirvesinde olmak, başarılı bir evlilik istiyorlar, harika çocuklar yetiştirmek istiyorlar, toplumlarında saygı görmek istiyorlar vb. Peki bu başarıya ulaşmak için ne yapıyorlar? Mali hedefleri için hem sıkı hem de akıllıca çalışıyorlar ve bunu yaparken tutumlu mu yaşıyorlar? İşlerinde sürekli öğreniyor ve çabalıyorlar mı? Eşlerine sevgi, anlayış, anlayış ve cömertlik gösteriyorlar mı? Çocuklarıyla hem nasıl iyi bir insan olunacağını örnek alarak hem de sevgileri ve anlayışları konusunda cömert davranarak vakit geçiriyorlar mı? Kelimenin her anlamıyla iyi bir komşu olarak kendilerini toplulukları içinde düzenli olarak bir değer kazanıyorlar mı?
Hepimiz, bu alanlarda başarıya ulaşmak için koyduğum bu görevleri yerine getirmemiz gerektiğini biliyoruz. Muhtemelen ben de bir şeyi kaçırdım. Ben her alanda neredeyse bir başarı modeli değilim. Aslında kendimi ortada adil olarak tanımlardım. {g} Kesinlikle zengin değilim ama faturalar ödeniyor ve temel ihtiyaçlarımız ve sonra bazıları çok fazla stres olmadan karşılanıyor. Patronum, meslektaşlarım ve astlarım, profesyonel olarak hizmet verdiklerimin yanı sıra oldukça iyi bir iş yaptığımı düşünüyor. Evliliğim oldukça iyi durumda olsa da, kesinlikle daha fazlasını katabileceğimi biliyorum. Sanırım harika bir çocuğum var ama bir anne olarak başarısızlıklarımı iyi biliyorum. Topluluğuma katkıda bulunuyorum ama yapabileceğim veya yapmam gereken seviyeye yakın hiçbir yerde yok.
Başarıyı nasıl tanımlarsınız?
Para mı, kariyer mi, aşk mı, evlilik mi, aile mi, arkadaşlık mı, saygı mı, topluluk mu?
Benim için başarı öncelikle aşkla ilgilidir. Benimkiyle kaç hayata dokunuyorum? Kaç tane kalp? Varoluşum tarafından pozitif bir şekilde kim değişti? Umarım insanlar beni iyi bir insan olarak yargılarlar ve eğer yarın ölürsem büyük bir yas olur.
Bu başarıyı gerçekten istiyorsak kendimizi ateşe vereceğiz. Kendiliğinden yanmayı beklemeyeceğiz.
GIPHY App Key not set. Please check settings