içinde

Hassas Cildinizi Nasıl Korur ve Geliştirirsiniz!

Hassas cilt, çevresel faktörlere karşı sürekli hiperaktivite gösterir ve kozmetiklerin ve tuvalet malzemelerinin sık veya uzun süreli kullanımına karşı daha az tolerans gösterir. Cilt, kızarıklık, lekelenme veya kaşıntı, yanma ve batma gibi rahatsızlık gibi tahriş belirtileri gösterir. Bu koşullar, kuru ve soğuk iklimlere maruz kaldıktan sonra daha da belirgin hale geliyor. Duyarlılık da yaşla birlikte artabilir. Örneğin cildin daha hassas hale geldiği bildirildi ...

Hassas cilt, çevresel faktörlere karşı sürekli hiperaktivite gösterir ve kozmetiklerin ve tuvalet malzemelerinin sık veya uzun süreli kullanımına karşı daha az tolerans gösterir. Cilt, kızarıklık, lekelenme veya kaşıntı, yanma ve batma gibi rahatsızlık gibi tahriş belirtileri gösterir. Bu koşullar, kuru ve soğuk iklimlere maruz kaldıktan sonra daha da belirgin hale geliyor. Duyarlılık da yaşla birlikte artabilir. Örneğin kadınlarda menopoz başlangıcında cildin daha hassas hale geldiği bildirilmiştir.

Dimetil sülfoksit, benzoik asit, salisilik asit, propilen glikol, laktik asit, sodyum lauril sülfat, sodyum benzoat, sinnamik asit, sorbik asit gibi genellikle kozmetikte bulunan birçok bileşen potansiyel tahriş edicidir. Faydalı bir bileşenin dahil olduğu formülasyonlar, belirli koşullarda cilt için zararlı olabilir. Örneğin, daha düşük pH’lı asit hidroksi asetik (AHA) gibi küçük bir molekül içeren bir formülasyon, hassas, sağlıksız veya iltihaplı cilde uygulandığında karıncalanma, kaşıntı veya tahriş hissine neden olabilir. Bu tür reaksiyonlar, asitin kontrolsüz salınımı, cilde hızlı nüfuz etme ve düşük pH ile tetiklenebilir.

Cildin bariyer işlevini artıran nemlendiriciler farklı irritanlara karşı koruma sağlayabilir. Bu nedenle sağlıklı bir cilt için iyi bir nemlendirici seçmek en önemli adımlardan biridir. Esansiyel yağ asitleri (linoleik ve gama linoleik asitler), vitaminler, mineraller, yüksek oranda su ve su benzeri bileşenler gibi doğal bileşenler, cildin yenilenmesini ve beslenmesini sağlayan temel taşlardır. Gliserin gibi nemlendiriciler, cildin nemini korumada ve cildin elastikiyetini desteklemede önemli bir role sahiptir. Örneğin üzüm çekirdeği yağında bulunan protoantosiyanidinler gibi antioksidanlar, dokuları bir arada tutan kolajen yapının stabilize edilmesinde özellikle yararlıdır. Beta karoten, E vitamini, C vitamini ve selenyum gibi diğer antioksidanlar, çevresel koşullara ve UV ışınlarına karşı genel koruma için faydalıdır. Ve son olarak, bir kremdeki en az kimyasal madde, cilde uygulandığında en az tahriş ve olumsuz etki şansı vardır.

Doğal ve organik cilt tedavileri kullanarak, sağlığınız için organik bir gıda yediğiniz gibi aynı faydalı etkileri alacaksınız. Doğal ürünler deri yoluyla kolayca özümsenir, tanınabilir moleküller oldukları için kolayca metabolize edilir ve fazlalıkları kolayca atılır. Ancak cildin doğal rejime uyumu hızlı bir süreç değildir ve tek uygulama ile gerçekleşmez. Cilt sağlığınızı ve gençleştirici gücünüzü önemli ölçüde artıran uzun vadeli bir taahhüttür.

Derideki kusurları makyajla kapatarak ya da size 5 yaşını daha genç gösterebilecek ancak genellikle yan etkileri olan güçlü bir sentetik krem ​​seçerek, aniden mükemmelleşmenin en kısa yolunu kesinlikle seçebilirsiniz.

Sonuç olarak: cildinize iç bedeninizle aynı özeni gösterin. Onu besleyin ve tüm vücudunuzu besleyip koruduğunuz gibi koruyun. Doğal bir kozmetik rejime geçmek için çok geç olana kadar beklemeyin.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

Forex Ticaret Kaldıracı ve K-Faktöründe Nasıl Başarılı Olunur?

Çocuklar Reklamdan Nasıl Korunur?