Telif hakkı 2006 Karen Fusco
Çocuğunuzun size ne anlatmaya çalıştığını anlamayı öğrenin.
Anne ve Çocuk arasındaki iletişimdeki kopukluk, inanmak istediğimiz gibi ergenliğin başlamasıyla başlamaz. Çocuklarınız bebek olduklarından, onların isteklerini, ihtiyaçlarını, duygularını ve fikirlerini anlamanızı sağlamaya çalışıyorlar. Gençleriniz veya bebeklerinizle iletişim kurmaya çalışan bir Anne olsanız da aşağıdaki ipuçları geçerlidir. Çocuğunuzun bebek konuşmasını deşifre etmeye çalışmakla başladı, değil mi? Ama güven bana, bu şey işe yarıyor. Bu bağlılık kurallarını denerseniz, çocuklarınızla olan ilişkileriniz sonsuza dek değişecek ve günlük yaşamınız muazzam bir şekilde gelişecek.
1. Dinleyin. Mümkünse tüm dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırın. Etkili iletişimde dinlemeye elverişli bir ortama sahip olmak çok önemlidir. Çocuğunuz, sizin bölünmemiş dikkatinize sahip olduğunu hissetmeli ve siz de aynı şeyi hissetmek istiyorsunuz. Ortamınızdaki sesi her zaman kontrol etme fırsatınız olmayacak. Hala çocuğunuzla birlikte daha sessiz bir alana adım atma seçeneğiniz var.
2. Açık Olun. Masaya önyargılı fikir ve yargılarla gelirseniz, inanın bana, çocuğunuz bunları içgüdüsel olarak anlayacak ve iletişim anında bozulacaktır. Açık fikirli bir sohbete girin, böylece çocuğunuzun size anlatmaya çalıştığı şeyi gerçekten duyabilir ve ona uyum sağlayabilirsiniz. Bu, kabul etmeniz veya vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelmez, sadece iletişim için boş alan verdiğiniz anlamına gelir.
3. Doğrulayın. Herkes duygularının, fikirlerinin ve fikirlerinin önemli ve değerli olduğunu bilmek ister. Öyleyse, çocuğunuz sizinle konuşurken veya kendini ifade ederken, söylediklerini tekrarlayın ve onlara şunu sorun: Bunu doğru mu anladım? Ardından, ifade ettikleri şeye dayanarak sahip olabilecekleri temel duyguların bazılarını tanımlayın. Ağlayan bir bebekle veya yürümeye başlayan bir çocukla ilgileniyorsanız, aynı şey geçerlidir. Neden üzüldüklerini anladığınızı, tekrar mutlu olmalarını istediğinizi ve iyi olacaklarını bilmelerini sağlayın. Çocuğunuzun duygularının doğrulanması, özgüven ve özsaygı oluşturmada son derece önemlidir.
4. Uzlaşma. Yaygın inancın aksine, uzlaşmanın bir çekişme olması gerekmez. Birbirinizin bakış açısını dinledikten ve sevgiyle iletişim kurduktan sonra, mümkünse her iki ihtiyacınızın da karşılanması için çocuğunuzla müzakere etmenin bazı yollarını sunun. Sorumlu bir ebeveyn olarak, genellikle çocuğunuzun talep ettiği şeylerin hiçbirine izin vermemeniz gereken zamanlar olacaktır. Bunun yerine, sağlıklı ve aralarından seçim yapmaları için kabul edilebilir olan bazı güvenli alternatifler önerebilirsiniz. Karşılığında, çocuğunuzdan bazı ihtiyaçlarınızı karşılamayı taahhüt etmesini isteyin. Bu özellikle annelerin gençleriyle yaptığı konuşmalarla ilgilidir. Gençler genellikle öz kimlikleri ve bağımsızlıkları ile mücadele ederler. Çocuğunuzun ihtiyaçlarını anlamak ile sorumluluğu riske atmadan müzakere etmek arasında bir denge bulun. Çocuğunuzun olgunluğuna bağlı olarak, karar vermeleri için ona ne kadar alan vereceğinizi belirleyebilirsiniz.
5. Beden Dili. Bir Annenin vücut dili, en sert gangsteri gözyaşlarına boğabilir. Çocuklar, Annelerinin onaylanmama veya hayal kırıklığı görünümüne çabucak duyarlı hale gelirler. Konuşmanın iyi gitmesini istiyorsanız, vücut dilinizin olumlu ve samimi olduğundan emin olun. Sohbet ederken daima çocuklarınızla göz teması kurun. İyi iletişim alışkanlıkları öğretir ve söyledikleriniz konusunda ciddi olduğunuzu belirtir. Savunuculuk ve inatçılık için son derece sembolik olduğu için kollarınızı ve bacaklarınızı çaprazlamaktan kaçının. Dik oturun ve dikkatli olun, böylece çocuklarınız söylediklerine odaklandığınızı bilecekler. Ve lütfen, ne yaparsanız yapın, bumerang etkisini yaşamak istemediğiniz sürece gözlerinizi devirmeyin. Çocuklar, zor zamanlarda stresle nasıl başa çıktığınızı taklit edecekler. Bu yüzden anneler, çocuğunuzla iletişim kurarken seçici olun ve vücut dilinizin farkında olun.
6. Ton. Çocuklarınıza bağırmak onları ve onları kapatır. Bunu evde yaşarlarsa, gittikleri her yere taşıyacaklar. Sesini huzurlu bir seviyede tutarak zorlu konuşmalar sırasında sağlıklı davranışları modellemeye çalışın. Bu, çocuğunuza hala kontrolün sizde olduğunu ve reaktif olmadığınızı gösterecektir. Ses tonunuz sadece sohbetin havasını ayarlamakla kalmaz, aynı zamanda çocuklarınızın toplumda nasıl etkileşimde bulunacağını ve davranacağını da etkiler. Bu yüzden çocuğunuzla, başkalarıyla sevgi ve saygıyla konuşmasını isteyeceğiniz şekilde konuşun.
7. Tutum. Hiç kimse kötü bir tavır sergileyen biriyle etkileşime girmek istemez. Aynı şey çocuklarınız için de geçerli. Tutumunuzun zayıf olduğunu veya gerginlik hissettiğini hissederlerse sizinle bir tartışma yapmak istemeyeceklerdir. Önce durumla ilgili tüm olumsuz duyguları ve fikirleri salıvermeye çalışın, böylece net bir kafa ve sevgi dolu bir kalple konuşabilir ve dinleyebilirsiniz.
8. Dürüstlük. Çocuklarınıza onlara karşı dürüst davranarak dürüst olmayı öğretin. Ayrıca, çocuğunuzun hafızası sizinkinden çok daha keskin! Söz verdiğinizde, pazarlığın kendi tarafınıza kaldığından emin olun. Çocuklarınıza karşı dürüst değilseniz, onları yalnızca size karşı değil, diğer insanlara karşı da dürüst davranmaya teşvik edersiniz. Anne ile Çocuk arasındaki dürüstlük konusu hassas bir konudur. Burada en iyi muhakemenizi kullanmalısınız. Çocuklar, ilk nefes aldıkları andan itibaren Annelerine dünyadaki herkesten daha çok güvenirler. Bir anne olarak, çocuğunuzun güvenine ve güvenine karşı hassas olma sorumluluğunuz var. Sizin açınızdan kırıldığında, üretken veya güvenli olmayabilecek yarayı onarmanın yollarını arayacaklardır.
9. Sevgi ile Yaklaşım. Sevgi dolu bir yerden geliyorsanız, konuştuğunuz kişi onu hissedecek ve alıcı olacaktır. Herkes doğası gereği sevilmek ve sevilmek ister. Daima iyilik ve özenle konuşmaya ve hareket etmeye çalışın. Çoğunlukla insanlar tepkiseldir. Birisi bize sevgisini ifade ediyorsa, bu duyguya geri döneceğiz ve sağlıklı iletişime açık olacağız.
GIPHY App Key not set. Please check settings