içinde

Organik Bahçecilik – Büyüyen Bir Trend

Son on bir buçuk yılda, organik ürünler neredeyse ana akım statüsüne ulaştı. 1990’ların başında birkaç lüks markette organik ürünlerin özel bir ürün olduğu günümüz süpermarketleri genellikle organik olarak üretilen ürünler sunmaktadır.

Yukarı doğru bir sarmal gerçekleşiyor: Organikler daha erişilebilir ve daha uygun fiyatlı hale geldi. Sonuç, nüfusun daha büyük bir kısmının organik satın almasıdır. Bu, organik üretimin insanlar ve çevre için faydaları konusunda artan bir genel farkındalığa yol açar.

Faydalar konusunda daha fazla farkındalık, organik ürünlere olan talebin artmasına katkıda bulunur. Daha yüksek talep, yetiştiricileri daha da büyük organik üretimine teşvik eder. Artan üretim, organiklerin giderek daha fazla bulunabilir ve uygun fiyatlı olmasına neden olur ve trend yükselir.

1990’larda organik ürün satışları her yıl yüzde 20’nin üzerinde bir oranda dramatik bir şekilde arttı. 21. yüzyılın başında, organik ürünlerin satışı 9 milyar doları geçti. Bugün 2006’da, ABD tüketicilerinin çoğu (10 kişiden 7’si) en azından bir süre organik gıda satın alıyor.

Bu istatistikler, organik üretimin burada kalacağına dair cesaret verici göstergeler. Bu, insanların ve çevrenin refahı için iyi bir haber.

** ORGANİK ne demektir **

On beş yıl önce, organik yetiştiriciler bir çiftçi pazarındaki tüketicilere “organik” etiketinin ne anlama geldiğini açıklamak zorunda kalabilirdi. Günümüzde çoğu insan, bir ürünün organik olarak etiketlenmesi için sentetik gübre, böcek ilacı veya hormon takviyesi kullanılmadan yetiştirilmesi gerektiğini anlıyor.

Ancak organik yetiştirme bir sistemdir ve sentetiklerin yerine doğal malzemelerin ikame edilmesi meselesi değildir. İster pazar çiftçisinin büyük ölçeğinde isterse arka bahçedeki bahçıvanın küçük ölçeğinde olsun, bir organik sistemin temel ilkeleri, sağlıklı gıda yetiştirmek için doğanın sınırları içinde çalışmaktır.

Sistem, sağlıklı bitkileri destekleyen sağlıklı toprağa odaklanarak başlar. Bitkiler güçlü olduklarında, doğal olarak hastalıklara ve zararlılara dayanıklıdırlar.

** ORGANİK neden daha iyidir **

Organik yetiştiriciler, geleneksel yetiştiricilerin yapması gerektiği gibi hastalıkları iyileştirmek ve zararlıları kontrol altına almak için kimyasallar uygulamak yerine, sürekli toprak iyileştirmeleri yoluyla önlemeye yöneliyor. Tutumda büyük bir fark var: kimyasal hızlı düzeltme ile uzun vadeli toprak yapımı.

Uzun vadeli yaklaşımı benimsemenin faydaları hemen ortaya çıkar. Organik bahçıvanlar, “yeniden giriş aralığı” boyunca (zehirli kimyasal pestisitleri kullandıktan sonra, insanların bölgeden uzak durmaları gereken gerekli bir güvenlik süresi vardır) “yeniden giriş aralığı” boyunca içeride tutmak zorunda kalmak yerine, organik bahçıvanlar asla yiyecek yetiştirdikleri yerden sürgün yaşamazlar.

Ayrıca yerel su kaynakları üzerindeki etkide de farklılık vardır. Organik bahçıvanlar, göletleri ve yeraltı sularını sentetiklerle kirletmez.

Kısacası, yiyecek yetiştirdikleri yerde yaşayan bahçıvanların organik bir sistemi kullanmada özel bir motivasyonu ve avantajı vardır: kişisel sağlık ve güvenlik. Ancak organik yöntemler kullanıldığında herkes fayda sağlar, çünkü bunlar sürdürülebilirdir: sağlıklı gıda, doğal çevreye saygılı bir sistemde üretilir.

Ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

GIPHY App Key not set. Please check settings

İngiliz Zevk Bahçelerinde Meyve Bahçeleri

Pinellas Countys Barrier Islands’da yaşamak