Temel İnancınız

Bazen bir çekirdek inancını sorgulamadan gerçek olarak kabul ederiz. Temel inançlar yıllar içinde biriktikçe, sonunda bir bilgisayarın işletim sistemi ile aynı şekilde çalışan bir sistemi oluştururlar. Arka planda böylesine gizli bir seviyede koşarken, genellikle orada olduğunun bile farkında değiliz.

Temel inancımız çocukluğumuzdan beri gelişmiştir. Bu, ebeveynlerimizden, kardeşlerimizden ve hayatımızdaki diğer önemli kişilerden etkilenme şeklimiz dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere birçok faktörün sonucudur. Yetişkinliğe ulaştığımızda kendimiz ve çevremizdeki dünya hakkında oldukça sabit fikirlere sahibiz. Ve bir kez kurulduktan sonra, tüm sistem çökmedikçe bu inançlar nadiren güncellenir!

Temel inançlarımız çoğunlukla olumlu ve güçlendiriciyse, bu tutumlarımıza, davranışlarımıza ve performansımıza yansır. Elbette bunun tersi de geçerlidir. Ağırlıklı olarak olumsuz inançlara sahip olursak, tutumlarımız ve davranışlarımız ciddi şekilde tehlikeye girer ve başarı ve mutluluk potansiyelimizi sakat bırakır.

Asıl soru, temel inancımızı değiştirebilir miyiz? Hayatınızın bazı alanlarında tekrar eden bir sorun varsa, bu genellikle yanlış veya sınırlayıcı bir inancı taşıdığınızın iyi bir göstergesidir. Ancak bir inanç sistemi değiştirilmeden veya geliştirilmeden önce, bir inanç sisteminin nasıl çalıştığını biraz anlamak önemlidir.

İnanç sistemleri, çok otomatik hale gelen tekrarlayan düşüncelerden başka bir şey değildir; artık onları fark etmiyorsun bile. Bilinçaltı zihin, çok erken yaşta sabit, otomatik bir kalıp kullanma eğilimindedir. Bir kez yerine oturduğunda, inanç sistemimiz onu doğrulayan insanları ve koşulları bilinçsizce çekecektir. Olumsuz inançlar yıllar içinde birikip sistemin bir parçası haline geldikçe, bu inançları destekliyor gibi görünen ‘kanıtları’ toplamak ve aksini gösteren herhangi bir kanıtı görmek zorlaşıyor!

İstenmeyen bir inancı değiştirmeye çalışmadan önce, ilk kurulduğunda arkasındaki olumlu niyeti kabul etmek yararlıdır. Sonuçta, olumsuz inançların çoğu aslında bizi korumak için kurulmuştu ve o sırada olanlarla ilgiliydi.

Sorun, bugün aynı durumlar için geçerli olmasalar bile bu inançlara bağlı kaldığımızda ortaya çıkar. İnanç sisteminizi güncelleme konusunda ciddiyseniz, sisteminize yanlış inançlar eklediği için başka birini suçlamanın cazibesine kapılmayın. İnançların nereden geldiği önemli değil, önemli olan bu inançlardan kurtulmamız veya bugün yararlı bir şeye dönüştürmemizdir.

Bu nedenle, arzu ettiğimiz deneyimleri yaratmak için gerekli olan insanları ve koşulları çekecek doğru titreşimleri gönderecek bir inanç sistemi oluşturmalısınız.