Hayatında sana değer veren biri olduğu için şanslı bir insan mısın? Yaygın olarak kullanıldığı anlamda umursamaktan bahsetmiyorum. Ama çocukken annenin eskiden olduğu gibi seni kim önemsiyor? Artık yetişkin birisin. Bu, kimsenin seninle ilgilenmesine ihtiyacın olmadığı anlamına mı geliyor? Birinin sana iyi olup olmadığını sormasına ihtiyacın yok mu? Ve sonra seni rahat ettirmek için mi? Neyi sevdiğinizi bilen ve sonra onu ayarlayan birine ihtiyacınız yok mu? Ağrıyan bacaklarınıza merhem sürecek birine ihtiyacınız yok mu? Kendini yalnız hissettiğinde seni kim sevgiyle boğacak?
Birinin gelip yanına oturup seninle sessizce konuşmasını istemez misin? Seni ağlatacak birine ihtiyacın yok mu, çünkü istediğin için, ama yetişkin olduğun için yapamaz? Önünde kalbini feryat edebileceğin birine ihtiyacın olduğunu düşünmüyor musun? Ve birinin gözyaşlarını sileceğinden emin misin? Ya da yetişkin olduğunuz için böyle şeyler yapılmaz mı? Kişi aşırı derecede acı çekse bile, kilisede ya da parkta tek başına ağlayabilir mi? Biz yetişkiniz. Ama hepimizin içinde bir çocuk var. Biz savaşçıyız ama bazen savaşları kaybediyoruz. Her acıya katlanabiliriz ama bazen acı kapasitemizi aşabilir. Hepimizin hayatımızda seksen yaşında olsak bile annemiz olabilecek birine ihtiyacımız var. Bakıma ihtiyacımız olduğunu kim anlayabilir? Şımartılmak istiyoruz. Birinin yüzümüzü kucaklamasını ve bizi rahatlatmasını istiyoruz. Evet, tüm bunları reddedebiliriz, ama bize değer veren birine ihtiyacımız var.
Hepimizin ilgimizi çeken bir kişiye ihtiyacı var. Ağlamamıza izin verilirse, tüm dertlerimiz hakkında konuşmaya zorlanırsak, bizi rahatlatmak için şımartılırsak, cennet gibi hissederiz. Ama maalesef hepimiz yetişkiniz. Yaşamanın bu temelleri çocuklar içindir. Yetişkinler için, evlerinde veya ofiste oturup endişelenebilecekleri ve dünyaya yetişkin olduklarını gösterebilecekleri bir köşe.
GIPHY App Key not set. Please check settings