Petrol Sahalarını ele geçirelim mi?

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, Batılı-Ulus-Devletler, biz Batılıların Ortadoğu olarak adlandırdığımız, şimdi oluşan ülkeleri yapay olarak inşa ettiler. Aynı zamanda Batı’nın doğal kaynakları ilgili ülkelere bırakmasına karar verildi. Şimdi 21. yüzyılda kişi kendine bunun doğru karar olup olmadığını sorabilir.

İlk gözlem: Müslüman dünya bizden nefret ediyor. Neden bizden nefret ediyorlar?
Sadece aşağıdaki nedenleri görebiliyorum:
– Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden henüz kurtarılamadılar.
– Hala 7. ve 8. Yüzyıl Halifeliğini hayal ediyorlar ve tüm dünyaya hükmeden yeni bir gelişen Hilafet kurmak istiyorlar.
– Yahudileri desteklediğimiz için Müslümanlar bizden nefret ediyor. Yahudilerden neden nefret ediyorlar? Onlardan sadece Yahudi oldukları için nefret ediyorlar ve Peygamber onlara Yahudilerden nefret etmelerini ve onları öldürmelerini söyledi.
– Genel olarak Hristiyanlar ve Batılılar için de aynı şey söylenebilir. Bizden nefret ediyorlar çünkü bizler kafiriz ve Peygamber onlara İslam’a geçmedikçe kafirleri katletmelerini söylemişti.
– Toplumumuzu çökmüş, materyalist ve sapkın buluyorlar. Burada, toplumumuzun bazı yönlerine tiksinti içinde baktığımı itiraf etmeliyim.

Bize yönelik bu nefret tavrı değiştirilebilir mi?
Yakın gelecekte ve aşağıdaki nedenlerden dolayı olası herhangi bir değişiklik görmüyorum:
– Müslüman bizim sahip olduğumuz gibi dünya hakkında geniş görüşe sahip değil. Eski Yunanlılar, Romalılar, Hıristiyanlar ve tüm Batılı filozoflar bizi etkiledi ve bizden farklı görüşleri kabul etmeyi öğrendik. Rasyonel ve gelişmiş bilimler düşünmeye başladık. Öte yandan Müslümanlar sadece İslam’ı okuyorlar, üniversiteden mezun olanların çoğu İslami bilim dalında derecelere sahip. Müslüman nüfusun büyük bir kısmı hala okuma yazma bilmiyor ve Mollaların söylediklerini körü körüne kabul ediyor.
-Dinle ilgili olarak, Yahudilik ve Hıristiyan leminin Kutsal Kitaplarda tutarlı hikayeleri vardır ve bu hikayeler, bunları okuyan herkes için anlaşılabilir. Bununla birlikte Kuran, ayet uzunluğuna göre (en uzun olanı) sıralanmış bir ayet derlemesidir. Tutarlı bir hikaye yok ve bu da kitabı okumayı çok zorlaştırıyor (deneyin!).

Şimdi petrol hakkında. Suud Hanedanı düşecek mi? Evet düşecek. Tek soru ne zaman ve kimin takip edeceğidir. Dikkatli olmadığımızda, Krallığın altını oymaya çalışan güçler olacaktır: Usame Bin Ladin gibi Müslüman Köktenciler ve Vahabistler. Petrol yatakları aşırı Müslümanların eline geçtiğinde ne olacak?
– Sadece din ile ilgilendikleri için, Emirlikler de dahil olmak üzere tüm tesisleri yok edebilirler.
– Batıya doğru vanaları kapatabilirler veya yasaklayıcı fiyatlar isteyebilirler (Bin Ladin’in rüyası: 144 $ / varil).

Aşırılıkçılar petrol yataklarını ele geçirdiğinde, Batı için gelecek pek parlak görünmüyor ve bu bizi hayal edilemeyecek bir ekonomik depresyona sürükleyecektir. O anda en iyi kartlara sahipler: ya Batı’ya teslimatları durdururlar ya da kurulumları bozarlar. Her iki eylem de Batı için gerçek bir kıyamet senaryosu.

Bilgelik nedir? Çok geç olmadan petrol yataklarını ele geçirelim mi? Bunun dünya durumu üzerinde ne gibi sonuçları olabilir? Batı bunu yapabilir mi?
Yapabiliriz, teknolojimiz ve askeri gücümüz var. Düşmana tepki verme şansı vermeyen, kısa ve çok isabetli bir eylem olmalıdır. Bununla birlikte, dikkate alınması gereken başka hususlar da vardır. Gizli bir eylem olmalı ve aynı zamanda Batı tarafından da kabul edilmelidir (Rusya ve Japonya dahil). Çin’e, petrol teslimatlarının makul fiyatlarla devam edeceğine dair garanti verilmelidir. Çin nasıl tepki verecek?
Reagan yönetimi sırasında, böyle bir eylemin bilgisayar simülasyonu zaten yapıldı. Ancak bu bir “Soğuk Savaş” durumuydu, artık bizim durumumuz için geçerli değil.
Aynı egzersizi Kaspian petrol ve gaz sahalarında da yapabilir miyiz?
Yine, Bilgelik nedir? Medeniyetimizin devamını garantilemek için yapılacak en iyi şey nedir? Bilmiyorum ama bence biraz eylem gerekli ve fazla zaman kalmadı.