Soğuk Savaş biteli on yıldan fazla zaman geçti. Tarihin sürprizlerine alıştığımızdan, o dönemin siyasi hareketlerini ve kamuoyunun dikkatini çekme yollarını izleyebilmek için geçmişin bazı gerçeklerini hatırlamamız gerekiyor. Uluslararası spor etkinlikleri, belirli bir konuya dikkat çekmek için harika bir yoldur. Soğuk Savaş gelişme zirvesine ulaştığında, Sovyetler Birliği heyeti, 1984’te Los Angeles’ta Olimpiyat Oyunlarını boykot etti. Olabilecek bir şeydi ve resmi açılıştan iki-üç hafta önce yetkililer tarafından doğrudan bir kanıt alındı. Kötü haber, boykota Doğu Avrupa’nın bazı ülkelerinin de katılmasıydı. Romanya, Doğu Avrupa’yı temsil eden Olimpiyat Oyunlarına katılan tek ülke oldu. Boykota da katılan Küba’nın eylemleri de şaşırtıcı ve hatta şok ediciydi.
Sovyetler Birliği’nin resmi heyeti ABD’yi sporcuları tehlikeye atabilecek ticarileştirme ve zayıf güvenlik önlemleri almakla suçladı. Durumun dikkatli bir şekilde analiz edilmesinden sonra analistler, bu eylemlerin Amerikalı sporcular tarafından 1980 Olimpiyat Oyunlarının boykot edilmesine adil bir yanıt olduğu sonucuna vardılar. Bu, Afganistan’ın 1979’da Rus birlikleri tarafından işgaline karşı bir protesto idi. Durumun ayrıntılarını takip ederken makale yazmaya hazırlığımı hatırlıyorum. Belirtilen gerekçeye inanan sadece birkaç yetkili vardı. Diğerleri SSCB’nin açıklamalarına inanmadılar ve tüm bunları başka bir siyasi eylem olarak gören Beyaz Saray’ı desteklediler. Yetkililer, güvenlik seviyesinin sporcuların kendilerini rahat hissetmeleri için yeterince yüksek olduğunu belirtti. Yarışmaya 140’a yakın sporcu katıldı. Ancak yarışmanın genel görünümü, Oyunların ortalama kalite düzeyini vurgulamaktadır. Yarışmayı boykot eden sporcuların çoğu, 1980’deki önceki oyunların madalya sahipleriydi. Bu nedenle, 1984’ün her Olimpiyat Şampiyonu, çatışmayı azaltma şansı olsaydı, unvanının diğer sporcu tarafından alınmış olabileceğini düşünüyor.
Oyunlar oldukça başarılıydı, ancak her spor etkinliğine dahil olan siyasetin özü hala var, ancak şimdi Olimpiyat Oyunları oldukça karlı ve hükümetin mali yardımına güvenmek zorunda değil. Günümüzde, on yıl önce olduğu gibi, ülkeler Olimpiyat Oyunları düzenleme hakkı için savaşıyorlar. Bazen bu olaylar siyasi kazanımlar ve özellikler için kullanılır. Nazi Almanyası’nda yapılan ve tehlikeli bir şekilde siyasallaşan ve sadece olağanüstü sonuçlar için değil, aynı zamanda insanların bile hayatını alan şok edici kazalar için hatırlanan oyunları hatırlıyoruz. Bugünlerde büyük bir çatışma yok, ancak bazı ülkeler Pekin’deki 2008 Olimpiyatının başka bir siyasi ayrımcılık eylemi olduğunu iddia ediyor. Olimpiyat Komitesi kategorik kalsa da, çatışma oyunların başlangıcına daha yakın görünmek üzere olacak. Gerçek şu ki, bu tür etkinliklerin temel amacının yalnızca Uluslararası dostluk kazanmak olduğu söylense de, gelecekte siyaset ve spor birbirinden ayrılamaz.
GIPHY App Key not set. Please check settings