İsa çarmıhta öldü. İsa çarmıhta çivilendi. Evet, çivilendi. Kaçınız enjeksiyon aşısı yaptınız? Çok ince bir iğne ile gelen ağrı hissini hatırlıyor musunuz? Bu da birkaç saniye içinde alınır. Şimdi bir çivi ile vurulduğunuzu ve çivinin avucunuzdan geçtiğini, kalın bir çivi ve kanamanız kaldığını hayal edin. Şimdi acıyı hayal edin.
Acı, yoğun acı, evet, şiddetli acıyla ölüm ve İsa bununla öldü. Bilim yasalarına göre, avuçlarının ağırlığının ne kadarını aldığını bilmiyorum, ama alınan ağırlık vücut ağırlığının bir parçası olsa bile, ağrı çok daha fazla olurdu. Ve İsa çarmıhta kendi ağırlığını avuçlarıyla taşıyarak, kanayarak öldü. Öğleden sonra güneşinde kanamaya bırakıldı.
Hayırlı Cuma öldüğü gündü. Daha önce bir yerde Tanrı Cuma dendiğini okudum. Ve Paskalya Pazarında dirildi. Kişi İsa’nın işini ve öğretilerini gözden geçirirse, özverili vermekten ve mucizevi tedavilerden başka bir şey bulamaz. İsa, Tanrı’nın Oğlu olduğu için mucizevi bir şekilde iyileştirebilirdi. Ama herhangi bir maddi rahatlıktan hoşlanıyor muydu? Herhangi bir zevk? Hayatı, acı çeken, ancak başkalarının acılarını ortadan kaldıran bir adamın hikayesinden başka bir şey değildir. Onun ölümü bile çok acı bir ölümdü.
İsa’nın hayatı bize ne öğretir? Bize başkalarına acı vermemeyi, kendimiz almamızı öğretir. Bize başkalarını rahatlatmayı öğretir. Bize özverili vermeyi öğretir. Bize aşırı acı verilse bile affetmeyi öğretir. Bize her şeyi sevmeyi ve hiçbirinden nefret etmemeyi öğretir.
Paskalya Pazarını kutlayalım. İsa Mesih’in öğretilerini hatırlayalım. Dünyaya barışı yayalım. Özverili bir şekilde vermeye başlayalım. Özverili yaşayalım. Hepimiz dünyaya iyilik, mutluluk ve neşeyi yayalım. Hepimiz bu dünyadan nefreti ve ahlaksızlığı ortadan kaldırmak için çalışalım.
GIPHY App Key not set. Please check settings