Sıçan zehirleri için tipik aktif maddeler şunlardır: brodificoum, difacinone, warfarin, bromadiolone ve diğerleri. Bu ürünlerin çoğu, karakteristik bir görünüm için yeşil boyalar içerir; ancak, köpek ve kedilerin renk görüşleri zayıftır ve bu peletler onlara kesilmiş evcil hayvan maması gibi görünebilir.
Antikoagülan rodentisitler, toksik doz tüketildikten sonraki birkaç gün boyunca zehirlenme belirtileri göstermez. Antikoagülan rodentisitler iç kanamaya neden olur. Zehirlenen bir kurban, zayıflık ve solukluk gösterecek, ancak kanama muhtemelen dışarıdan belirgin olmayacaktır.
Bu zehirlerin ne işe yaradığını anlamak için kanın nasıl pıhtılaştığına dair biraz anlayışa sahip olmak gerekir. Kan damarı, yolu boyunca hızla akan kanı taşıyan bir boru gibidir. Boru, kanın düzgün akışını kolaylaştıran endotel hücreleri adı verilen düz yassı hücrelerle kaplıdır. Boru kırılırsa, astarın altındaki borunun yapısı içerden akan kana maruz kalır. Oradan olaylar dizisi aşağıdaki gibidir:
Kan damarı otomatik olarak daralır ve spazm olur. Bu, hasarlı bölgeye kan akışını kısıtlar ve kan kaybını en aza indirmeye yardımcı olur.
Açığa çıkan boru, ihtiyaç duyulması halinde pıhtılaşmaya yardımcı olmaya hazır şekilde dolaşan bulut benzeri hücreler olan dolaşımdaki trombositleri çeker. Trombositler, yaralanmanın ilk 5 dakikası içinde bir tıkaç oluşturan kan damarındaki yırtık üzerinde bir araya gelir. Bunların hepsi iyi bir şey ama trombositler, onları bağlamak için fibrin denen bir madde yapılmadıkça yerlerinde kalacaklar.
Trombositler, normal olarak inaktif formlarda dolaşan pıhtılaşma proteinleri için yüzeylerinde bağlanma bölgelerine sahiptir. Fibrin üretmek için bu pıhtılaşma proteinlerinin aktive edilmesi gerekir. Bunu yapmanın iki yolu vardır: sözde içsel yol ve sözde dışsal yol. Bu iki yol arasında yer alan on iki pıhtılaşma faktörü vardır ve bu adımları gözden geçirerek sizi şaşırtmayacağız, ancak kalsiyumun serin proteazlar adı verilen 4 enzim gibi faktörlerden biri olduğunu söylemek yeterli olacaktır. Sıçan zehirlenmesi ile ilgili olan serin proteazlardır. Bu yolların son ürünü, trombositleri bağlayan ve damar yırtığının kalıcı iyileşmesi için bir iskele görevi gören fibrin adı verilen protein lifidir.
Antikoagülan (warfarin adı verilen bir kimyasal içerir), önemli kan pıhtılaşma faktörlerinden biri olan protrombinin oluşumunu bozar. K vitamini, kandaki protrombin pıhtılaşma faktörlerinin sentezinde önemli bir faktördür. Bu nedenle, K vitamini, warfarin doz aşımı için bir panzehir olarak kabul edilir. Bir çocuk veya evcil hayvan yanlışlıkla warfarin bazlı bir rodentisit tüketirse, olağan tedavi K Vitamini enjeksiyonlarıdır. Bu protrombin pıhtılaşma süresi veya protime ölçümü, warfarin profilaksisi tedavisi gören herkes için gereklidir. Testler, günlük kadar sık veya seyrek olarak aylık kadar yapılabilir.
GIPHY App Key not set. Please check settings