Büyük ekranda kristal netliğinde bir stüdyo logosunu görmeden önce kendinizi tamamen karanlığa kaptırmak kadar tatmin edici bir şey yok, 5.1 dijital surround ses ise duyularınızı ve altınızdaki gürlemeleri etkiliyor. Bir tiyatroda film izleme telaşını yaşıyorsunuz. Ama herhangi bir sinema değil, bu sizin ev sinema sisteminiz.
Doğru. En iyi sahnelerde kimse arkanızdan koltuğa tekme atmaz, kafanıza şeker atmaz veya telefonla konuşmaz; eğer yaparlarsa, onları kendin atabilirsin!
Ev sineması deneyimi, birçok yönden sinema salonu zincirlerinin büyük ekranlarını geride bırakıyor. Sadece daha önce listelenen sıkıntılar değil, aynı zamanda maliyet ve kolaylık faktörleri de var.
Yaklaşık 10 dolarlık bir sinema biletinin fiyatı artı atıştırmalıkların maliyeti ile, bir veya iki yıllığına bu akşamları atlayarak kendi ev sinema sisteminizi kolayca karşılayabilirsiniz. Zevklerinizin muhtemelen bundan daha erken ne kadar pahalı olduğuna bağlı olarak. Ve saat 7’nin gösterilmesini beklemeye veya sırada durmaya gerek yok; film gösterimlerinizi sizin için uygun olan her an başlatabilir, durdurabilir ve planlayabilirsiniz.
Gerçek ev sineması meraklıları olarak, evimizi satın almadan önce mükemmel kaçışımızı tasarlıyorduk. Hayallerimize uyacak mükemmel evi arıyorduk. Birkaç yıl önce bulduk ve hayallerimizdeki tiyatroyu zevkle tasarlamaya başladık. Sinema ekipmanımızın çoğuna sahiptik (sadece 5.1 dijital çevre ve daha fazla canavar kablo gibi birkaç son rötuşa ihtiyacımız vardı), bu yüzden oturma düzeni ve stilinden halı rengine ve dekoruna, gizli kaçış ile büyük menteşeli duvara kadar her şeyi planlamaya başladık. rota (her çocuk istemez mi?)
Çoğunu kendimiz yaparak binlerce dolar tasarruf ettik, ancak “bitirmek” de yaklaşık bir yıl sürdü. Eh, zevk almamız için yeterince bitti, her zaman burada ve orada küçük dokunuşlar üzerinde çalışıyoruz. Pek çok insan, tiyatrolarını tasarlamak ve inşa etmek için profesyonelleri işe alır, bu da çok zaman kazandırır (ancak her zaman para değil).
İş yerinde geçen uzun ve zor bir günün ardından ya da sinir bozucu bir ebeveynlik gecesinin ardından, gerçeklikten kaçma ihtiyacı çok büyük hale gelebilir. Kendimizi tamamen karanlığa ve inzivaya bırakıp ardından kendimizi Hollywood’dan gelen görüntü ve seslerden oluşan tam bir şölenin içine kaptırdığımızda, kendi baş ağrılarımızı çabucak unutabilir ve beyaz perdeye kapılabiliriz. Bu iki saat, evden çıkmaya (ya da kafamıza şeker atmaya) gerek kalmadan akıl sağlığını koruyanlardır.
GIPHY App Key not set. Please check settings